ŞİFA DUALARI AYET VE HADİSLER
Şifa Dua ‘ları ;Kişinin maddi, manevi ve ruhi rahatsızlıklardan kurtulması için tıbbi tedavi yöntemlerine başvurması temel ilkedir. Bunun yanında Allah Teala’ya dua etmesi de uygun olur. Şüphesiz Kur’an müminler için şifa ve rahmettir (İsrâ, 17/82). Dolayısıyla gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse hadis-i şeriflerde yer alan dualar ve sureler, belirli sayılarla sınırlanmayarak okunabilir. Bu okumaya rukye denir. Sahabenin rukye olarak Fâtiha suresini okuduğu ve Resûlullah’ın da bunu onayladığı bilinmektedir (Buhârî, Fedâilü’l-Kur’an 9).
Aslolan, duayı insanın kendisinin okumasıdır. Ancak, iyi ve takva sahibi bir insan olduğuna inandığı diğer müminlerden de kendisine dua etmesini isteyebilir.
Kur’ân-ı Kerim’de bulunan şifâ âyetleri; şifâ duâsı arayanlar için en etkili şifâ duâlarıdır.
Ve yeşfi sudûra kavmin mu’minîn. (mu’minîne).
Anlamı: “Allah, mümin bir topluluğun kalplerine şifa versin/gönüllerini ferahlatsın!” (et-Tevbe, 14)
Ve şifâun limâ fîs sudûri. (sudûrin)
Anlamı: Gönüllerdeki dertlere şifâdır. (Yûnus, 57)
Yahrucu min butûnihâ şarâbun muhtelifun elvânuhu fîhi şifâun lin nâs(nâsi), inne fî zâlike le âyeten li kavmin yetefekkerûn. (yetefekkerûne)
Anlamı: “Onların (arıların) karınlarından renkleri çeşitli bir şerbet (bal) çıkar ki, onda insanlar için şifâ vardır.” (en-Nahl, 69)
Ve nunezzilu minel kur’âni mâ huve şifâun ve rahmetun lil mu’minîne (mu’minîn).
Anlamı: “Biz, Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir.” (el-İsrâ, 82)
Ve izâ maridtu fe huve yeşfîni.
Anlamı: “Hastalandığım zaman bana şifâ veren O’dur.” (eş-Şuarâ, 80)
Kul huve lillezîne âmenû huden ve şifâun (şifâ’).
Anlamı: “De ki: O, (Kur’ân) inananlar için doğru yolu gösteren bir kılavuzdur ve şifâdır.” (Fussılet, 44)
HASTALAR İÇİN ŞİFA DUALARI
Hz. Aişe’den (ra) rivayete göre Nebiyy-i Ekrem (sav) kendilerine bir hasta getirildiğinde şöyle duâ ederlerdi:
Ezhibil-be’se rabben’nasi eşfi ve enteş’şafi la şifae illa şifauke şifaen la yugadiru sekame.
Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın.” (Buhârî, Merdâ, 20; Müslim, Selâm, 46; Ebû Dâvud, Tıbb, 18, 19)
Yine Hz. Aişe’den (ra) rivayete göre Nebiyy-i Ekrem (sav) Efendimiz kendisine bir hastanın şifâ bulması için duâ taleb edildiği zaman:
Bismillahi turbetu ardina ve rîkatu ba’dina yüşfe sakimuna bi-izni rabbina.
Allah’ın adıyla duâya başlarım. Bizim yerimizin toprağı ve birimizin tükürüğü vesilesiyle Allah’ın izniyle hastamız şifâ bulur.” (Buhârî, Tıbb, 38; Müslim, Selâm, 54; Ebû Dâvud, Tıbb, 19)
DİŞ AĞRISI İÇİN DUA
Nebiyy-i Ekrem (sav) şöyle buyururlardı: Ağrıyan dişinin üzerine şehâdet parmağını koyup Yâsin-i şerîfin son tarafını nihayete kadar oku, biiznillah teâlâ şifâ bulur.” (Suyûtî, el-Câmi’us-Sağîr, no: 5218)
HASTALARA ŞİFA DUASI
Euzu bi izettillahi ve kudretihi min şerri ma ecidu.
Sağ elini vücudunda rahatsız olduğun mahalle koyup yedi defa mesh eyle ve her meshte: «Hissettiğim bu hastalığın şerrinden Allah’ın izzetine ve kudretine sığınırım!» de. Biiznillahi Teâlâ şifâ bulursun.” (İbn Hanbel, IV, 217)
Hz. Peygamber (sav) bir rahatsızlıkları olduğu zaman Muavvizeteyn sûrelerini okur, kendi üzerine üfler ve onu eliyle üzerinden silerdi. Ve şöyle buyururlardı:
Bismillahi Allahümme dâvini bi devaike veşfini bi şifaike ve ağnini bi fadlike ammen sivâk vahzer anni ezake.
Allah’ın ismiyle. Ey Rabbim! Beni kendi devân ile tedavi et, bana kendi şifân ile şifâ ver ve beni kendi fazlınla Senden başkalarından müstağni kıl ve beni ezalardan uzak tut.” (Heysemî, X, 180)
Henüz eceli gelmemiş bir hastayı ziyaret eden bir mü’min yedi defa:
Es-elullahel-azime rabbel arşil azimi en yeşfiyeke.
Büyük Allah’tan, büyük Arş’ın Rabbi Allah’tan sana şifâ vermesini istiyorum! derse muhakkak afiyet bulur. (Ebû Dâvud, Cenâiz, 8; Tirmizî, Tıbb, 32; İbn Hanbel, I, 239)
CEBRAİL ALEYHİSSELAM’IN ŞİFA DUASI
Nebiyy-i Ekrem (sav) Efendimiz rahatsızlandıkları zaman onu Cibril (as) tedavi eder ve:
Bismillahi arkıyke min kulli şeyin yu’zike min şerri kulli nefsin ev aynin hasidin, Allahu yeşfike bismillahi arkıyke.
Anlamı: Allah’ın ismiyle seni rahatsız eden her şeyden sana okurum. Her nefsin veya hasetçi her gözün şerrinden Allah sana şifâ versin. Allah’ın adıyla sana okurum.” derdi. (Müslim, Selâm 40)
RUKYE
Rukye hastalık ve kötülüklerden korunmak veya kurtulmak amacıyla Kur’an veya dua okuyup üfleme anlamında bir terimdir.
Bazı İslam âlimleri rukyenin caiz olmadığı görüşünde ise de mezhep imamlarının da içinde bulunduğu âlimlerin çoğunluğu, konu ile ilgili bazı hadisleri delil göstererek, şirke ve istismara götürmemek şartıyla, fayda ve zararın rukyeden değil de Allah’tan olduğuna inanılarak yapılan rukyede bir sakınca bulunmadığını belirtmişlerdir (İbn Hacer, Feth, X, 206; İbnü’l-Kayyım, et-Tıbbü’n-Nebevî, s. 137-144; el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 354-356).
Şöyle ki Hz. Peygamber (s.a.s.), hem kendisine hem ziyaret ettiği bazı hastalara okuyup üflemiş, bazen de Hz. Âişe (r.a) ona okuyup üflemiş ve eliyle meshetmiştir (Buhârî, Tıb, 32, 33, 39; Müslim, Selâm, 46-51,52; İbn Mâce, Tıb, 35-36).
Ayrıca Hz. Peygamber (s.a.s.), torunları Hasan ve Hüseyin için şeytandan, zehirli haşerattan, kem gözlerden korunmaları için dua etmiş (Buhârî, Enbiyâ, 10; İbn Mâce, Tıb, 36; Tirmizî, Tıb, 18), nazara, yılan ve akrep sokmasına karşı rukye yapılmasına izin vermiştir (Buhârî, Tıb, 17, 33, 37; Müslim, Selâm, 55-60; Ebû Dâvûd, Tıb, 17-18).
Yine Hz. Peygamberin (s.a.s.) hastalar için,
Ey sıkıntıları gideren Allah, şifa ver! Ey şâfî! Senden başka şifa veren yoktur, hiçbir hastalık kalmayacak şekilde şifa ver, diye dua ettiği bilinmektedir (Buhârî, Tıb, 38; İbn Mâce, Tıb, 36; Ebû Dâvûd, Tıb, 17).
Konuyla ilgili rivayetler değerlendirildiğinde, Allah’ın izniyle şifa bulmak veya kötülüklerden korunmak amacıyla yapılan rukyelerin câiz, bunun dışında kalanların haram olduğu anlaşılmaktadır (Elmalılı, Hak Dini, IX, 6388).
Daha fazla Dini Söz için tıklayınız
Daha fazla Hadis bilgisi için tıklayınız