ÖMER HAYYAM SÖZLERİ
Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim el-Hayyam veya Ömer Hayyam ; İranlı şâir aynı zamanda filozof, matematikçi ve astronom. (D / Nişabur 18 Mayıs 1048 Ö / Nişabur 4 Aralık 1131). İbn Sînâ ekolüne mensup bir âlim-filozof olduğu kabul edilen Ömer Hayyam cebir, geometri, astronomi, fizik ve tıpla ilgilenmiş, bunların yanında müzikle uğraşmış, ayrıca adını ölümsüzleştiren rubâîlerini kaleme almıştır. Bu yazımızda Ömer Hayyam ‘dan sizler için bir derleme yaptık, sevdiklerinizle ister yazılı ister resimli olarak sosyal medyada paylaşabilirsiniz. Güzel vakitler geçirmenizi dileriz;
ÖMER HAYYAM ‘DAN GÜZEL SÖZLER
Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Bilgi hakikati arayanın elinde nura, Güç ve kuvvet peşinde koşanın elinde ise nâra dönüşür.
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim.
Yalnız bilgili olmak değil adam olmak; Vefalı mı değil mi insan, ona bak.
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler.
Yaşamaktan bezdim, ne yapsam?
Birkaç yıl daha katlan, dedi.
Nedir; dedim bu yaşamak?
Bir düş, dedi; birkaç görüntü.
Kimselere kalmamış bu eski dünya: Kimi gitti gider, kimi geldi gider.
ÖMER HAYYAM ‘DAN DÖRTLÜKLER
Bu dünya kimseye kalmaz, bilesin;
Er geç kuyusunu kazar herkesin.
Tut ki Nuh kadar yaşadın zor bela
Sonunda yok olacak değil misin?
Bırak yarını, dünü, yaşadığın anı gör.
Bir elde kadeh, bir elde Kuran;
Bir helâldir işimiz, bir haram.
Şu yarım yamalak dünyada
Ne tam kâfiriz, ne tam Müslüman!
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti; Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Bir yıl dert çekmeden var mı bir gün sevinen?
Dünya, yıldıramazsın beni ne yapsan;
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan.
Ölmemek elimizde değil ki bizim:
İyi yaşamamak beni tek korkutan.
Şarap içmem diye övünüyorsun, ama, Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
Dostlar gidince bomboş kalan dünyayı gör.
Sır saklamasını bilirsen Hayyam söyler
İnsanoğlu nedir, ne yapar, ne eder:
Dert çamuruyla yoğrulup gelir dünyaya
Yer içer, karın doyurur ve çeker gider.
Bereket eli çabuktur zaman ustanın, Başına vura vura sana da öğretir.
Dünya üç beş bilgisizin elinde;
Onlarca her bilgi kendilerinde.
Üzülme; eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana kötü demelerinde.
Güzeller bayram günleri süslenir: Seninse bayramları süsler yüzün.
ÖMER HAYYAM ‘DAN İBRETLİK SÖZLER
Kimsenin tuzuna da ekmek banmadım, Ciğerimi kebap edip yemedikçe.
Yüreğin temiz olmadıktan sonra
Kaç para, hacı hoca oluşun!
Tespih, hırka, post, seccade, hepsi güzel;
Ama kanar mı Tanrı bunlara?
Yıkık bir saray bu dünya dedikleri;
Bu zamanda az dostun olsun, daha iyi.
Herkesle uzaktan hoşbeş edip geçmeli.
Can gözünü açınca görüyor ki insan
En büyük düşmanıymış en çok güvendiği.
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir.
Bu çürük temelli kubbede neyiz ki biz?
Tasta delik arayan karıncalar gibiyiz.
Ne korku, ne umut kapılarını bilen
Şaşkın, gözü bağlı, avanak öküzleriz.
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir; Cehennem ateşleri onlar içindir.
Olur mu hep ölüm düşüncesiyle yaşamak?
Öleceksen bir kez öl gitsin, çaremi korkmak?
Varlık bir avuç kan,pislik,damar ve deri mi?
Sen bunları yok say ve dön öz varlığa bir bak.
Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü: Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna.
Kendi içmez içeni kınamayı bayılır
Yüzünden aldatmaca sahtekarlık yayılır
Şarap içmiyor diye kasılıp gezer amma
Yedikleri yanında şarap meze sayılır.
Aldığın her nefesin kadrini bil Ot değilsin ki kesildikçe bitesin.
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana, yürekten:
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan.
Sevip de yanmaktan kaçanların Masal anlatmaktır bütün işi.
GÜZEL ŞİİRLER
Dün dünde kaldı, onu hiç yad etme
Henüz gelmemiş yarın için de feryad etme,
Geçmişe ve geleceğe göre hareket etme,
Hâlin hoş olsun, ömrünü berbad etme.
Dert içinde sevinci bul da yaşa;
Haksız düzende haklı ol da yaşa;
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın,
Varından yoğundan kurtul da yaşa.
Bu dünyada nedir payıma düşen, hiç
Nedir ömrümün kazancı felekten, hiç
Bir sevinç mumuyum sönüversem hiçim
Bir kadehim, kırılsam ne kalır benden, hiç.
Her gün şarap cümbüşüne dalanların da
Her gece mihrap önünde kalanların da
Islanmayanı yok, yağmur altında hepsi:
Bir uyanık var, ötekiler hep uykuda.
Niceleri geldi, neler istediler;
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler;
Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
Bir yürek ki yanmaz, yürek denir mi ona?
Sevmek haram, yüreğinde ateş olmayana.
Bir gününü sevgisiz geçirdinse, yazık:
En boş geçen günün o gündür, inan bana.
Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
Bir ışık daha var, bu ışıklardan başka.
Hiçbir yaptığınla yetinme, geç öteye:
Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka.
Nerde yüreği tertemiz uyanık insan?
Nerde güzel düşünceler ardından koşan?
Herkes kendi kafasının kulu kölesi:
Hani Tanrı’nın kulu, nerde o kahraman?
İnsan yiyeceksiz giyeceksiz edemez:
Bunlar için didinmene bir şey denmez
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış:
Bu güzelim ömrünü satmaya değmez.
Dostum, olan olmuş, vahlanma boşuna;
Dünyayı kara zindan etme başına.
Yaşamana bak, elinden tek gelen bu:
Olacakları danışan var mı sana?
Yıllar günler gibi geçti gider;
Nerde o eski dertler, sevinçler?
Belaya aldırmaz aklı olan:
Bu da her şey gibi geçer, der.
Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi. Nedir; dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir? dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek, dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar? dedim; Kurt, köpek, çakal makal, dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar, dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca, dedi. Hayyamın bu sözlerine ne dersin, dedim; Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim, dedi.
Daha fazla güzel söz için tıklayınız
Daha fazla Ömer Hayyam sözü için tıklayınız