SİGMUND FREUD SÖZLERİ

Sigmund Freud , (Doğum / 6 Mayıs 1856 Avusturya – Ölüm / 23 Eylül 1939 Londra ) psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu olan Avusturya doğumlu Yahudi nörolog. (Psikanaliz, hasta ile psikanalist arasında gerçekleşen diyalog yoluyla psikopatolojik vakaları tedavi etmekte kullanılan klinik yöntemidir.)

Freud’ a okumayı ana babası öğretmişti. Zekasının vaktinden önce geliştiği de çok geçmeden fark edilmişti. Biyografisini yazan Ernest Jones Freud’ un çocukluğunu şöyle tarif ediyor, ‘Görünüşe göre hayatının büyük bölümünü okumak ve çalışmak dolduruyordu. Lisede Latince, Fransızca ve İngilizce öğrenirken kendi çabalarıyla İbranice, İspanyolca ve İtalyanca öğrendi. Başarılı bir öğrenciydi. Goethe’nin yapıtlarından etkilenerek, başlangıçta istemediği halde, tıp okumaya karar verdi. Freud ’un tıp okuma kararındaki en etkili etmen “bilgi açlığı” idi; öğrenmeyi ve öğretmeyi, çoğu zaman yardım ve tedavi etmekten çok daha keyifli buluyordu. En çok sevdiği ilkesi ise zorunluluğu zevke dönüştürmekti.

PRENSİPLERİ

Freud yaşamı boyu her sabah saat yedide kalkmış, soğuk duş yapmıştır. Her sabah berberi gelip saçını sakalını özenle düzeltmiştir. Düzenli olarak haftada altı gün, saat tam sekizde ilk hastasını kabul etmiş, her hasta için tam 55  dakika ayırmıştır. Her hastadan sonra kendisine beş dakika dinlenme ve düşünme zamanı tanımıştır. Saat tam 13.00 de aile üyeleriyle birlikte öğle yemeği yemiştir. Ailenin genç üyeleri akşamları erken yattıkları için, öğle yemekleri tüm ailenin bir araya gelebildiği asıl buluşma noktası olmuştur. Freud , öğle yemeğinden sonra kendisine iki saatlik bir öğle tatili zamanı armağan etmiş, bu zaman dilimi içinde, genellikle evinin arka sokaklarında tek başına hazım yürüyüşleri ve küçük alışverişler yapmıştır. Gene bu süre içinde, tütüncü dükkanlarına uğramış, ünlü purolarını almış veya yazılarını düzeltmiştir.

Saat tam 15.00 ten 21.00 e kadar yeniden ve aynı şaşmaz düzen içinde hasta kabul etmiş, saat 21.00 de ya da bazen 22.00 de akşam yemeği yemiştir. Günde ortalama 10-13 saat kadar analiz yapmıştır. 65 yaşından sonra, akşamüzeri saat beşte kendisine bir fincan kahve içme lüksünü tanımıştır. Akşam yemeklerinde ailenin yetişkinleri ile bir araya gelmiştir.

ETKİLİ SÖZLER

Bir gün dönüp geçmişe baktığınızda, mücadelelerle geçen yılların hayatınızın en güzel yılları olduğunu fark edeceksiniz.


Küçük meselelerde aklını dinle, büyüklerindeyse yüreğini.


Bir kişiye karşı tümüyle dürüst olmak iyi bir tedavi edici uygulamadır.


Bir olgunluk seviyesi vardır. O seviyeye ulaşınca kimseyle uğraşasın gelmiyor. Kendini yetiştirememiş, sinsi, ikiyüzlü insanlardan uzaklaşıyorsun. Seni hasta edecek insanlarla birlikte olmaktan vazgeçiyorsun. O seviyeye ulaşınca kendine değer vermeyi öğreniyorsun.



Bilinç, hayatın zalim gerçeklerine karşı iki temel savunma geliştirir: Kaygılı gerçek ve inkar.


Erdemli insanlar, kötü insanların gerçek hayatta yaptıklarını kendi hayal dünyalarında yaşamakla yetinen kimselerdir.


Hoşa gitmeyen bir fikrin doğru olmadığını düşünmek insanın doğasında var. Eğer bir fikir bir insanın hoşuna gitmiyorsa, o zaman o kişinin o fikir aleyhinde argümanlar bulması hiç de zor olmayacaktır.


Erkek sevdiği zaman arzu yoktur; arzuladığı zaman ise, aşk yoktur.


İnsan sevince aptallaşır.


İnsan kötü bir şey yapacağı zaman mutlaka vicdanını susturacak bir yol bulur.



Çalışmaktan aldığım zevki başka hiçbir şeyden almıyorum.


Beklemesini bilen bir insanın hiçbir şeyden taviz vermesine gerek yoktur.


Önemli değil kaç kez yenildiğin. Önemli olan, kaç yenilgiden sonra yeniden doğrulabildiğin.


İnsan bir kez melankoliye yakalanmış olmasın, her olaydan bir hüzün payı çıkarır kendine.



Sağlıklı bir yaşamın iki alameti farikası çalışma ve sev­me becerileridir. Bunların her ikisi de hayal gücü ister.


Uygarlığın ilk koşulu adalettir.


DÜŞÜNDÜRÜCÜ SÖZLER

Seven insan kibrini kırar, alçakgönüllü olur. Seven insan, narsistliğinin bir parçasını, tabiri caizse, sevdiğine rehin olarak bırakır.


Biri beni dövdüğü zaman, ona karşı kendimi kolaylıkla savunabilirim; ancak, biri beni övdüğü zaman, ona karşı tamamen savunmasızım.


Çoğu kimse özgür olmak istemez; çünkü özgürlük sorumluluk gerektirir ve çoğu kimse sorumluluk al­maktan korkar.


Bir zenginin alçakgönüllülüğünde her zaman karşısındakini ezen bir şeyler vardır.


Hayaller kurmakla meşguldüm. Tuhaftı, bu hayaller geleceğe yönelik değildi; geçmişi onarmaya çalışıyorlardı.


Hiçbir şey anlamayınca söveriz hep. İşin kolayına kaçmak denilen şeydir bu.


İnsan ömrü iki bölümdür: birinci bölüm ikincisine, ikinci bölüm de birincisine özlemle geçer.



Eğer öpecek bir şeyiniz yoksa, sigara içmeniz kaçınılmazdır.


Ne biçim ilerleme kaydediyoruz. Orta Çağda olsa beni yakarlardı. Şimdiyse kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.


İfade edilmemiş duygular asla ölmezler, sadece diri diri gömülürler, sonradan daha korkunç şekillerde ortaya çıkarlar.


Hayata tahammül edebilmek istiyorsanız kendinizi ölüme hazırlayın.


Hatalı olduğunu anlamak ve özür dilemek sadece beynini kullanabilen insanlara özgüdür.


Mutluluk, pantolona işemek gibidir. Islaklığı herkes görür ama sıcaklığı yalnız sen hissedersin.


Daha fazla güzel söz için tıklayınız

Sigmund Freud hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir