ABDÜLKADİR GEYLANİ SÖZLERİ VE KİTAP ALINTILARI
Abdülkadir Geylâni , Muhyiddin Ebû Muhammed Abdülkādir b. Ebî Sâlih Mûsâ Zengîdost el- Geylânî ya da daha bilinen adıyla Abdülkadir Geylani , Büyük Selçuklu Devleti döneminde, günümüz İran’ının Hazar Denizi kıyısındaki Gilan Eyaleti’nde 1077 yılında doğan âlim ve mutasavvıf olan Kadiriye tarikatının kurucusu ve İslam filozofu. Babası küçük yaşta vefat eden Geylânî , 1095 yılında Bağdat’a gitti. Bağdat’ta dönemin tanınmış âlimlerinden dersler alarak hadis, fıkıh ve tasavvuf eğitimini geliştirdi. 21 Şubat 1166’da 87 yaşında Bağdat’ta öldü. Bu yazımızda büyük İslam alimi Abdülkadir Geylani den sizler için güzel bir demet hazırladık iyi okumalar dileriz.
Kalbinde Allah’tan gayrı her şey bir puttur. Öyleyse sen putları kır. Evi temizle.
Kendine ağırlık veren kimsenin hiçbir ağırlığı yoktur.
Maneviyat yolunun zorluğu seni korkutmasın. Marifet ilmine ancak zorluklara katlanan cesur kimseler ulaşır.
Sabırlı ol. Allah’ın emirleri ve yasakları doğrultusunda hareket etmekte tahammül göster.
Kalbin ölümü, Allah Teâlâ ve O’nun zikrinden gafil olmaktan ibarettir.
Nefsiyle dost olan, Hakk’ı kaybeder.
Sağlam bir kalp tevhit, tevekkül, yakîn, tevfik, ilim, iman ve kurbiyet ile dolar.
İMAN SÖZLERİ
İnanmayan bir gönül içinde kuş bulunmayan kafese benzer.
İnsanlara gösteriş için, onların rızalarını almak için amel yapıp, sonra da bunu Allah Teâlâ’nın kabul etmesini istemek yakışır mı?
Ey zavallı! Sana fayda vermeyen şeyler hakkında konuşmayı bırak. Dünya ve ahirette sana fayda verecek işlerle uğraş. Kalbinden dünya düşüncelerini çıkar.
Bir kişi, Kur’an ve Sünnet’e göre sevimli ise sen de onu sev, kötü ise sen de kötü gör.
Ben istiyorum fakat Allah vermiyor, bundan sonra istemeyeceğim deme. Duaya devam et. İstediğini vermezse ona karşılık razı ve memnun olacağın başka bir hal verir.
Başına gelen marazlar, sıkıntılı haller senin için bir temizleyicidir. Onlar seni temizleyecek ve sen Hakk’a yakınlık sağlayacaksın.
Müminin âdeti önce düşünüp sonra konuşmaktır. Münafık ise önce konuşur, sonra düşünür.
Ey oğul! Sana takvâ gerek. Bu sebeple takvânın îcaplarını îfâya gayret et ki, kalbin iç düşmanlıklardan ve çirkin huylardan kurtulsun. Hayırla istikâmetlensin.
NASİHATLAR
Ey oğul! Dünyalık toplarken, gece odun toplayan fakat eline ne geldiğini bilmeyen kişi gibi olma. (Eline, seni sokup zehirleyecek bir yılan da gelebilir. Bu sebeple) eline gelen dünyalığın helâl mi haram mı, meşrû mu yoksa gayr-i meşrû mu olduğuna dikkat et. Bütün fiillerinde, takvâ güneşiyle beraber ol.
Ey oğul! Kur’ân ile amel etmek, seni Kur’ân’ın mevkîine yükseltir; oraya oturtur. Sünnet ile amel etmek ise, seni Allâh’ın Rasûlü’ne yaklaştırır. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in kalbî ve mânevî himmetiyle, Allah dostlarının kalb’leri çevresinden bir an dahî ayrılmazsın. Allah dostlarının kalblerini güzelleştiren O’dur.
Ey oğul! Haram yemek kalbini öldürür. Helâl yemek ise ihyâ eder. Lokma vardır seni dünya ile; lokma vardır seni âhiretle meşgul eder. Yine lokma vardır, seni dünyâ ve âhiretin Yaratan’ına rağbet ettirir.
Ey Allah yolunda güzel ameller işlemek isteyen kişi! İhlâslı ol! Aksi hâlde, boşuna yorulmuş olursun. İnsanları irşâd etmek, lafla değil, gönülden hâlis bir inanış ve iştiyâkla gerçekleşir. Yine bütün bunlar; halvet, ibâdet, zikir, riyâzât ve murâkabe ile alınacak netîcelerdir. Yoksa, şekilcilikten ve zâhirî gösterişten öteye geçmeyen ve rûha asla işlemeyen birtakım davranışlarla elde edilecek netîceler değildir. Bu sebeple, Allah yolunun yolcusunun dili ile kalbi, içi ile dışı, sözü ile özü bir olmalı ve aynı şeyi terennüm etmelidir.
ÖZLÜ SÖZLER
Ey oğul!
Büyük insanları yıkıp mahveden küçük hatalar, sürçmeler ve kaymalardır. Zahitleri mahveden nefsanî ihtiraslardır. Hak erenlerini mahveden yalnızlık anlarındaki kötü düşünceler, hatıra gelen kötü fikirlerdir. Sıddıkları mahveden bir anlık kötülüktür. Onların bütün meşguliyetleri, kalplerini uygunsuz düşüncelerden korumak ve muhafaza etmektir. Onlar Hakka davet mevkiinde bulunan kişilerdir. İnsanları Allah’ı tanımaya davet, ederler. Gönülleri Hakka davet etmekten bir an bile geri durmazlar.
Acele etme. Acele eden, ya hata yapar veya hatalı duruma yakın olur. Ağır ve temkinli hareket eden, o işte ya isabet kaydeder veya isabet etmeye yaklaşır. Acele şeytandandır. Ağır ve temkinli hareket etmek, Allahü teâlâdandır. Umumiyetle aceleye sebep, dünyalık toplama hırsıdır. Kanaat sahibi ol. Kanaat bitmeyen bir hazinedir.
Daha fazla dini söz için tıklayınız
Abdulkadir Geylani ile ilgili daha fazla bilgi için tıklayınız