CHARLES BUKOWSKİ SÖZLERİ
Charles Bukowski ; Asıl adı Heinrich Karl Bukowski olan Amerikalı yazar ve şairdir (Doğum Tarihi 16 Ağustos 1920 / Almanya – Ölüm Tarihi 9 Mart 1994 / ABD). 1920 yılında Almanya’da doğdu. 2 yaşındayken ailesiyle birlikte ABD’ye, Los Angeles’a göç etti. Alman kökenli bir anne ve Polonya kökenli Amerikalı asker bir babanın çocuğu olarak Almanya’da dünyaya gelen Bukowski , Almanya’da başlayan karışıklık nedeni ile 2 yaşındayken ailesi ile birlikte Los Angeles’a taşınır ve hayatının çoğunu burada geçirir. 1929 krizi sonrasında işsiz kalan ve geçim sıkıntısı çeken babasından uzun yıllar boyunca şiddet gören Bukowski, yaşadığı hayatın etkilerinden olsa gerek dağınık bir yaşam sürer. Asi bir çocuk olarak büyüyen ünlü yazar bunun etkilerini hayatı boyunca taşır.
24 yaşındayken ilk defa bir hikayesi yayınlandı. ilk şiirleri ise 35 yaşındayken yayınlandı. Paraya, işe önem vermeyen, bir aile kurmaya özen göstermeyen Bukowski , toplumun O’na biçtiği rolün daima dışında yaşar. Bukowski her zaman yalın, gerçekçi ve alaycı bir dil kullandı. Bugün Charles Bukowski ‘nin şiir ve öykülerini toplayan kırk beş kitap yayımlanmış, yapıtları birçok dile çevrilmiş, öykü ve şiirleri dünyanın bir çok ülkesinde dergilerde yer almıştır.
Acı, beni ikinci bir ten gibi sarmış.
Nefret ettiğin insanla iyi geçinme çabasına siz medeniyet diyorsunuz, ben sahtekarlık diyorum.
Hayatta kimseyi değiştiremezsin ve kimse için değişmemelisin. Ne sen başkası için mecburi istikametsin; ne de başkası senin için. Yorma kendini; bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.
Meteliksiz kalmak insana ancak gençlikte biraz romantik gelebilir.
Üzülme evlat, kaybettiğini sandıkların, kurtulduklarındır belki.
ACI SÖZLER
Aşk, gerçekliğin ilk ışığında yok olacak bir sistir.
Ben de küçük şeylerden mutlu olabilirim ama bu kadar bokun arasında o küçük şeyleri çıkarmaya üşeniyorum.
Gerçek; susuz yenen bir portakaldır.
Biri bana çirkin olduğumu söyledikten sonra; gölgeyi güneşe, karanlığı ışığa yeğler olmuştum.
Kızlar uzaktan iyi görünüyor, güneş elbiselerinde ve saçlarında parlıyordu. Ama yakınlaşıp ağızlarından akan beyinlerini dinleyince silahlanıp yeraltına gizlenmek istiyordum.
Hayatta tahammül edemediğim bir şey varsa o da yapış yapış duygusallıktır.
Kuşkusuz ki en büyük önyargı; etrafımızdaki herkesi insan sanmamızdır.
Dibe vurduğunu sanıp bir dip daha olduğunu keşfedebiliyordu insan.
Korkunç olan ölüm değil, yaşanan ya da yaşanamayan hayatlardır.
Dostun kimmiş öğrenmek istiyorsan kodese gir.
Gittiğinde ağlarsın, şarkılarda, filmlerde, ona-buna, her şeye ağlarsın. Aklın başına gelince de boşa harcadığın zamana ağlarsın.
Yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak o zaman da çok geçtir ve çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayatta.
DÜŞÜNDÜREN SÖZLER
Size zamanını ayırmayan birine, asla kendinizi harcatmayın.
O günü bitmiş kabul edip, ertesi gün her şeye yeniden başlamaya karar verdim.
Hayat öyle lanet bir şey ki; sustuğunda konuşmadın diye pişman eder, konuştuğunda ise susmadığın için kahreder.
İnsanların hakkımda ne düşündüğünü önemsemeyerek hayatımı on yıl uzattım.
Cüzdanım boş ama dünya benim, çünkü düş dolu ceplerim.
Bir odanın kapısını kapatıp yalnız kalmak, her zaman hayatımın en güzel şeylerinden biri olmuştur.
Kalabalığa karışmak için hiçbir özellik gerekmez. Ama yalnız ve dik durmak için, Gerçekten çok şey gerekir!
Hıçkırarak ağlayan bir kadının gözyaşları, ağlatan adamın başına geleceklerinin altına atılacak imzadır.
Tünele girdiğinizde dikkat edin dostlarım, umut sandığınız ışık , tren farı olabilir.
İnsanların seni en çok sevdiği zaman, onların işine en çok yaradığın zamandır.
Neye inanırsan inan, seni mutlu etmiyorsa yanlıştır.
İnsanlar adaletsizliği sadece kendi başlarına gelince düşünüyorlar.
Mutluymuş gibi yapan çok insan var. Çünkü utanıyorlar, korkuyorlar, itiraf edecek cesaretleri yok.
Azimli olmadığım doğru ama azimli olmayanların da yaşayabilecekleri bir yer olmalıydı, mevcut yerlerden daha iyi bir yeri kastediyorum. Sabahın altı buçuğunda bir çalar saat sesiyle uyanıp yataktan fırlayan, giyinip zorla bir şeyler atıştıran, sıçıp, işeyip, dişini fırçalayan, saçını tarayan, başka birine büyük paralar kazandırdığı bir yere ulaşmak için trafikle boğuşan ve tüm bunlara sahip olma fırsatı bulduğu için müteşekkir olması istenen biri hayattan nasıl keyif alabilir?
Hangi çiçek, diğerini sarı açtı” diye ayıplar? Hangi kuş, farklı ötünce” diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup kendini bulamayanlar.
Demem o ki, kimseye gereğinden fazla anlam yüklemeyin. Unutulmayacak anı, silinmeyecek insan yok. Kimse için kendinizden ödün vermeyin. Vazgeçilmez olan sizsiniz bir başkası değil, önce kendinize değer verin kişiler gelip geçicidir, siz hep kendinizle berabersiniz.
Daha fazla güzel söz için tıklayınız
Charles Bukowski hakkında daha fazla bilgi için tıklayınız